Adam Kaçırma / Alıkoyma-Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma

kidnapping-670x300
Eşiniz, arkadaşınız, bir yakınınız ya da tanımadığınız herhangi bir kişi veya kişiler tarafından kendi isteğiniz dışında zorla bir yerde tutuluyorsanız ya da herhangi bir yerden ayrılmanız engelleniyor yani özetle hürriyetiniz kısıtlanıyor ise bu suçun mağdurusunuz demektir.

Peki böyle bir durumla karşılaştığınızda ne yapmalısınız?

Öncelikle önemsemediğiniz, bir daha olmaz diye düşünerek gerekli işlemleri başlatmadığınız durumların devamında ne yazık ki telafisi imkansız zararlarla karşılaşmanız kaçınılmazdır. O nedenle bu davranış kim tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin yapmanız gereken ilk şey bizzat ya da bir avukat vasıtası ile ilgili makamlara şikayette bulunmaktır. Bu aşamada iddianızın ispatlanması ve delillerin mahkemeye sunulması büyük önem arz etmektedir.

Türk Ceza Kanunun 109. maddesinde de açıkça belirtildiği gibi;

Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Suçun nitelikli halleri;

* Silahla,

* Birden fazla kişi tarafından birlikte,

* Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

* Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

* Üstsoy, altsoy veya eşe karşı,

* Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.

Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır.

Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

İlgili Yargıtay kararında da görüldüğü gibi ;

“… Olay öncesi müşteki eşini darp eden sanığın, ertesi günü sabah eşinin dışarıya çıkmasını engellemek amacıyla üzerine kapıyı kilitleyip, mağdurenin evden çıkmasını engellemek şeklinde gerçekleşen eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK.nun 109/l. madde ve fıkrası uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi, ..Bozmayı gerektirmiş C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA)” T.C. Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2010/4900E. 2010/13352K. 1.12.2010T.

Ekran-Resmi-2015-09-30-13.45.30