Ağır Ceza Avukatı Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler -1-

banner
Ağır ceza avukatı arayan bir kişi nelere dikkat etmelidir?

1) Ağır ceza avukatının yaşlı olması  avantaj mı yoksa dezavantaj mı?

Yeni TCK 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girdikten sonra 18.06.2014 tarihindeki değişiklik ile birlikte 19 kez değişti ve halen de madde değişiklikleri yapılmakta. 2005 öncesi yürürlükte olan eski kanun zamanında tecrübeli sayılan avukatlar 2005 yılından itibaren tamamen yeni bir ceza hukuku sistemi, yeni kavramlar ve sürekli değişen Yargıtay uygulamaları ile karşılaştılar. Yaşlı ağır ceza avukatlarının tecrübeli olacağı şeklindeki düşüncenin böylece pek bir geçerliliği kalmadı.  Hatta aksine meslekte 2005 öncesi yirmi yıllık tecrübesi dahi olsa hala eski kanunlar ve uygulamalar doğrultusunda ağır ceza  avukatlığı yapmaya çalışan, 2005 yılından sonra sürekli kendisini güncellemeyen, yeni ceza kanunu ve uygulamalara yönelik bilgilerini tazelemeyen, sürekli okumayan ağır ceza avukatları (emekli hakim, emekli savcı titrini kullananlar da dahil) açısından bu eski tecrübeleri dezavantaj haline geldi de diyebiliriz. Çünkü hiç bilmemek dahi yanlış bilmekten iyidir; bir şeyi iyi bildiğinizi düşünüyorsanız kendinizi öğrenme ve güncelleme ihtiyacında da hissetmezsiniz. Tabii burada bilgilerini her daim güncel, algılarını genç tutan, kanun değişikliklerinden haberdar olan, sürekli okuyan, kendilerini yenileyen ağır ceza avukatı meslektaşlarımız varsa onlara saygı duyduğumuzu, kendilerini bu değerlendirmeden müstesna tuttuğumuzu da belirtelim.

Diğer yandan mezun olur olmaz bir hukuk bürosu açmış, meslekte henüz birkaç yıl tecrübesi olan bir avukata ceza dosyanızı ve dolayısı ile özgürlüğünüzü teslim etmekte tereddüt de edebilirsiniz. Çünkü bir ceza dosyasının temyiz edilip sonuçlanmasının davanın türüne göre değişmekle birlikte ortalama 5 yıl sürdüğünü, bu nedenle mesleki tecrübesi birkaç yılı geçmeyen yeni avukatların  daha önce yargılandığınız davaya benzer bir dosya tecrübesi olmadığını, süre açısından olmasının da mümkün olmadığını düşünebilirsiniz.

2) Web sitelerinde pek çok alanda hizmet verdiğini (aile hukuku, boşanma, tahliye, tazminat, iş davaları, ticaret hukuku, ceza davaları, icra, idare vs.) ifade eden çalışma alanlarında özetle konu hukuk olsun da ne iş olsa yaparım diyen ağır ceza avukatları?

Türkiye’de avukatların uzmanlaşması açısından bir zorunluluk yoktur. Yani bir avukat boşanma davaları, ceza davaları, ticari davalar, iş hukuku davaları, gayrimenkul davaları, marka-patent davaları, idari davalar v.s. tüm hukuk dallarında dava alabilir. Ancak hukukun tek bir alanı dahi kendi içinde oldukça geniş kapsamlı olup sürekli güncellenen, değişen dolayısı ile sürekli okuma ve araştırma gerektiren bir yapıdadır. Bir avukat eğer hizmet kalitesini düşürmek mağduriyetlere sebebiyet vermemek istiyorsa en iyi hizmeti verebileceği çalışma alanı ile kendisini sınırlamalı, uzmanlaşmalı, maddi kaygılarını ön planda tutmamalıdır. 

Uzmanlaşmaya gidilerek her hukuk dalına göre asgari bir mesleki tecrübe süresi ve yeterlik koşulunun belirlenmesi,  yalnızca bu özellikleri taşıyan meslektaşların o hukuk dalında dava takip edebilmesi şeklinde bir yasal düzenlemeye şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır.

Örneğin bir ceza davasında avukatlık yapabilmek için en az 5 yıldır fiilen avukatlık yapıyor olmanın ve ceza hukuku alanında yeterliliğe sahip olmanın gerekmesi aranmalıdır. Bu yeterliliğe haiz olunup olunmadığı da Adalet Bakanlığınca her 2 yılda bir yazılı ve sözlü sınav yapılarak belirlenmeli, sınavda yeterlik gösteremeyen meslektaşlar yeterlik gösterinceye dek yeni bir ceza davasında görev alamamalı, bu süreçte ise eski dosyalarını takip edebilmeli veya varsa yeterlik gösterebildikleri başka alanlarda hizmet verebilmelidirler. En azından, ceza hukuku gibi avukatın bilgi eksikliğinin kişi özgürlüğünü direkt etkileyebileceği bir alanda mevcut avukatlık sisteminin kesinlikle değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

3) 7 gün 24 saat kendilerine ulaşabileceğinizi söyleyen, web sitelerinde cep telefonlarını paylaşmaktan ve yasak olduğu halde ‘google’a reklam vermekten çekinmeyen ağır ceza avukatları;

Ağır ceza avukatınızı tayin ettikten sonra ona zorunlu-acil (karakol, savcılık, hastane) durumlarda istediğiniz zaman ulaşabilmeniz tabii ki önemlidir, çünkü artık müvekkili olmuşsunuzdur. Ancak henüz avukat seçimi yapmadığınız halde web sitesinde 24 saat telefonum açık, bana ulaşabilirsiniz diyerek cep telefonunu paylaşan, yasak olduğu halde ‘google’ a reklam vermekten çekinmeyen (google da arama yaptığınızda web sitesi isminin hemen yanında veya üzerinde reklamlar ibaresi bulunur.) bir meslektaşımın  bu davranışını doğru bulmuyorum. Çünkü bir ceza avukatının çoğu kez mesleki çalışması için ciddi vakit ayırması, konsantrasyonunu yeni iş görüşmeleri, maddi kazanç elde etmek için bozmaması gerekir. 7 / 24 aranan ve sürekli bir işten diğerine koşan, maddi kazanç elde etme fikrini ön plana koyan, reklam veren bir ceza avukatının daha önce aldığı işlerin altından layıkı ile kalkabilmesi, sürekli kendisini güncelleyebilmesi, sorumluluğunun ciddiyetini kavrayarak kaliteli hizmet verebilmesi ne derece mümkündür düşünmek gerekir.

Özetle eğer ağır ceza avukatı seçecekseniz düşünmeden hareket etmeyin, asla acele etmeyin ve mantığınızı küçümsemeyin. Ben ne anlarım hukuktan demeyin. Okuyun, araştırın, düşünün ve sorgulayın. Çünkü sonuç yalnızca sizi ilgilendirecek, cezayı siz alacak, hapse siz girecek, sıkıntıyı siz çekeceksiniz.

Vatandaşlarımızın hak kaybına uğramamak için ağır ceza avukatı arayışlarında yukarıda belirtilen kriterlere dikkat etmeleri önemle tavsiye olunur. Özgürlüğünüz değerlidir. 

Ekran-Resmi-2015-09-30-13.45.30