Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma

201309280123262146-608x300
TCK. Madde 268

(1) İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, “başkasına” ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır.

Kişi hakkındaki soruşturma veya kovuşturmayı engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini bilerek ve isteyerek yani kasten kullanmalıdır. CMK 147’nci maddesinde şüpheli veya sanığın ifadesi alınırken ya da sorgusu yapılırken susma hakkının bulunduğu, ancak kimlik bilgilerini vermek zorunda olduğu ifade edilmiştir.

Şüpheli ya da sanık konumunda olan kimsenin örneğin ifade veya sorgusu esnasında ya da resmi görevlilerce tutanak tutulurken kendi kimliğini gizleyip bir başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini vererek kullanması yargılama sürecinin sıhhatini engelleyecek ve sürecin uzamasına hatta masum bir kimsenin yargılanmasına sebebiyet verebilecektir. Bu nedenle, 5237 sayılı TCK da, hakkındaki bir suçlama nedeniyle bir suç şüphesi altında olan kimsenin, kendisini kurtarmak amacıyla başka bir şahsa ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması suçu, adliyeye karşı suçlar arasında düzenlenmiştir.

Bu suçun oluşabilmesi için kimliği veya kimlik bilgileri kullanılan kimsenin gerçekte var olan bir kimse olması gerekmektedir. Aksi halde başka bir suç; resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçunun oluşacağı açıktır.

Yine şahıs hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı var ise yani hükümlü ise ve yakalandığında başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmış ise yine bu suç oluşmaz.

Ekran-Resmi-2015-09-30-13.45.30