TCK.’nın 105. maddesi uyarınca cinsel taciz suçu işlediğinden bahisle hakkında soruşturma başlatılan, dava açılan veya mahkumiyetine hükmedilen sanıkların aklına “acaba karşı tarafı (mağduru, mağdur ailesini) ikna etsem, şikayetlerinden vazgeçseler bu suçlamadan/davadan/hapis cezasından kurtulur muyum?” diye bir soru gelebilir. Bu sorunun cevabı cinsel taciz suçunun nitelikli hallerinin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğine göre değişmektedir.
Cinsel taciz suçu; Cinsel davranışlarla reşit bir kişinin yahut çocuğun, vücuduna fiziksel temasta bulunmaksızın (cinsel içerikli sms göndermek, mail atmak, mektup yollamak, laf atmak, cinsel çağrışımlı el kol hareketleri yapmak, cinsel organ göstermek v.b. şekilde) cinsel dokunulmazlığının ihlal edilmesidir.
Somut olayda aşağıda kısaca belirtilen suçun nitelikli halleri yoksa cinsel taciz suçunun temel şeklinin soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikâyetine bağlı kılınmıştır. Şikâyet süresi, zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla, şikâyete hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği tarihten itibaren altı aydır. Bu süre hak düşürücüdür. Şikayetten vazgeçme hükmün kesinleşmesine kadar mümkündür. Hükmün kesinleşmesinden sonra gerçekleşen vazgeçme ise bir etki doğurmayacak, hükmün infazına engel olmayacaktır.
Cinsel taciz suçunun işleniş şekline göre nitelikli halleri;
105/2-a suçun kamu görevi, hizmet ilişkisi ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlenmesi,
105/2-b suçun vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi,
105/2-c suçun aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanılarak işlenmesi,
105/2-d suçun posta veya elektronik haberleşme araçları ile işlenmesi,
105/2-e suçun teşhir suretiyle işlenmesidir.
Somut olayda cinsel tacizin yukarıda belirtilen nitelikli halleri var ise suç hem şikayete tabi değildir hem de temel cezaya yarı oranında artırım uygulanacaktır.