Bazı meslektaşların Türkiye’nin en iyi ceza avukatı, İstanbul’un en iyi ceza avukatı, en iyi ceza avukatı gibi ibareler kullandığını gördüğümde oldukça şaşırmaktayım. Hakkında bir ceza davası veya soruşturması başlatılan, sıkıntılı bir psikoloji ile ceza avukatı arayışında olan vatandaşlarımızın, böyle ibarelerle karşılaşıp yanılmamaları, iyi bir ceza avukatı ararken mağdur olmamaları için ceza avukatı seçiminde nelere dikkat etmeleri gerektiğini belirtmek istedim.
Öncelikle Türkiye’nin en iyi ceza avukatı gibi bir statü yoktur. Böyle bir statüyü-payeyi bir avukata verebilecek bir kurum, performans denetleyicisi de yoktur. Peki her avukat ceza davasına bakabilir mi? İyi bir ceza avukatı seçebilmek için nelere dikkat etmek gerekir?
Ülkemizde avukatlıkta uzmanlaşma konusunda maalesef tıptakine benzer bir düzenleme yoktur. Örneğin eğer gözünüzden bir rahatsızlığınız varsa göz doktoru tarafından, bir kemik hastalığınız varsa da ortopedi uzmanı tarafından tedavi edilirsiniz. Çünkü bir doktor uzman olabilmek için zorlu bir sınavı (TUS) kazanıp seçildikten sonra sadece o alanda eğitim alarak alanının tüm detaylarına hakim olmakta ve “meslek hayatı boyunca” da yalnızca uzman olduğu alanda hastalarla ilgilenmektedir. Vatandaş da kimin hangi alanda uzman olduğunu bilerek doktorunu tercih edebilmektedir. Pratisyen hekimin az rastlanır bir kemik hastalığını kısa zamanda teşhis edip doğru tedaviyi uygulaması neredeyse imkansızdır. Hasta yanlış veya geç tedavi nedeniyle bacağını hatta hayatını kaybedebilir.
Ciddi bir hukuki sorununuz olup bir ceza avukatına ihtiyaç duyduğunuzda ise tıptakinin aksine her avukatın her davaya bakabildiği ve çoğunlukla maddi kaygılarla da baktığı, ticari rekabetin ön planda olduğu, oldukça yanıltıcı bir piyasa ile karşılaşacaksınız ve kafanız karışacak. Diğer bir deyişle tüm avukatların statüsü pratisyendir. Kimin gerçekten hangi alanda uzman olduğunu, size katkı sağlayıp sağlayamayacağını aşağıda örneklendirdiğim yanıltıcı bilgilerden arınarak saptamanız gereklidir.
Özel okulların yaygınlaşması ile yüzlerce yeni hukuk fakültesi açıldığı göze alınırsa üniversite sınavında barajı geçmenin yeterli olduğu bir hukuk fakültesinden mezuniyet ve prosedür şeklindeki bir staj döneminden sonra avukatlık ruhsatı alan “0 km” bir meslektaş MÜEBBET HAPİS CEZASI İLE YARGILANAN BİR SANIĞIN avukatı olabilmektedir. Peki siz daha önce hiç ameliyata girmemiş yeni mezun bir doktorun ameliyat edeceği ilk hastalarından olmak ister misiniz? Veya yaşlı-mesleğinde 30 yıl tecrübeli bir doktor düşünün ki 30 yıl önceki bilgisi ve tekniği ile hem beyin hem de kalp ameliyatı yapıyor, ayrıca kadın doğum, çocuk hastalıkları ve onkoloji uzmanı olduğunu söylüyor. Siz bu doktorun ciddi bir ameliyatınızı üstlenmesini ister misiniz? (Ceza kuralları ve uygulamalarını kökünden değiştiren ve 01.06.2005’de yürürlüğe giren Yeni Türk Ceza Kanunu günümüze dek yirmiden fazla kez değişti, her yıl da önemli değişikliklere uğramaktadır.)
Türkiye’nin en iyi ceza avukatını ararken aslında hangi avukatın sizin için iyi bir ceza avukatı “OLMADIĞINI” anlamanız daha kolaydır. Ben “en iyi ceza avukatıyım” diyen, para ödeyerek Google’a reklam vermesi nedeniyle sitesi aramalarda ilk sıralarda çıkan(site linkinin başında reklam ibaresi bulunur), 7/24 bana ulaşabilirsiniz deyip cep telefonunu web sitesinde paylaşmaktan çekinmeyen, çalışma-uzmanlık alanlarında boşanma, icra, vergi, idare, ticaret,ceza, iş hukuku gibi hukukun pek çok alanına hitap ettiğini belirterek ” her davaya bakarım” mantığı ile hareket eden meslektaşların en iyi ceza avukatı gibi bir statü var olsaydı bu statüden binlerce km uzak olacağını fark etmeniz zor olmayacaktır.
Avukat arayışınızda önemli olan Türkiye’nin en iyi ceza avukatını değil, sizin için en iyi, en doğru ceza avukatını bulmaya çalışmaktır.Peki sizin için en iyi ceza avukatını nasıl bulacaksınız?
1- Sizi temsil edecek ceza avukatının yargılandığınız veya şikayetçi olduğunuz konu hakkında uygulama tecrübesi ve güncel bilgiye sahip olması, mümkünse yalnızca ceza davaları ile ilgilenmesi, ücreti ve miktarı ne olursa olsun başka alanlarda iş almamayı prensip edinmiş olması gerekir. Çünkü ceza davaları tıpta kalp ameliyatı yapmanın gerektirdiği bilgi ve uygulama tecrübesi ne ise o düzeyde bir hizmet kalitesi gerektirmektedir. Layıkı ile ceza avukatlığı yapan bir kişinin bir koltukta iki karpuz taşıması kanaatimce İMKANSIZDIR. Günümüz teknolojisinde bu konuda araştırma yapmanız çok da zor değildir.
2- Sizi anlayabilen, cümle kurmakta zorlanmayan, anlatmak istediğini de size dinletebilen, iletişim becerisi yüksek bir ceza avukatı seçmeniz yerinde olur. Size kendisini dinletemeyen bir ceza avukatının mahkemeye, hakime ve savcıya da dinletemeyeceğini, duruşmada da, dilekçelerde de savunmanızı layıkı ile ifade edemeyeceğini biliniz. Bu hususta yüz yüze görüşme sırasında net bir fikir sahibi olabilirsiniz.
3-Ceza avukatının üzerine aldığı sorumluluğun ağırlığının bilincinde olması ve ona göre hareket etmesi, “hallederiz, sıkıntı olmaz, sen merak etme, kesin beraat edersin, basit suçlar bunlar, yargıtay kesin bozar” gibi cümleler kullanmaması veya dosyanıza bir göz atarak duymak istediğiniz şeyleri kolaylıkla söyleyenlerden olmaması gerekir. Sizin için doğru bir ceza avukatı asla davanızın sonucu ile ilgili garantide, taahhütte bulunmaz, “Yarın dışarıdasın, haftaya çıkartırım” (tutukluyu kastederek) gibi cümleler asla kullanmaz. Asla kendi kendine iş almak için vekaleti olmadığı halde cezaevine sizinle görüşmeye gelmez.İş almak için uğraşmaz, zaten pek boş zamanı da yoktur.
4- Başarılı, iyi bir ceza avukatının talep göreceğini, dosya yoğunluğu olacağını ve düşük ücretler karşılığında oldukça ağır bir emek ve sorumluluk gerektiren bir ceza dosyasını üstlenmesinin mantıken mümkün olmayacağını, dolayısıyla kaliteli ve etkin bir ceza avukatlığı hizmetinin asla düşük ücretler karşılığında verilemeyeceğini bilin.
5- Ceza avukatının akrabanız, komşunuz, tanıdığınız olması, sempatik, güleryüzlü, inançlı olması gibi özelliklerin dosyanızı ve özgürlüğünüzü ona rahatlıkla teslim etmeniz için yeterli olmadığını da bilmelisiniz.
6- Ceza avukatı arayışınızda aceleci davranmayın, mutlaka yüz yüze görüşmeler yaparak, gözlemleyerek, dinleyerek sizin için en doğru ceza avukatını seçmeye gayret edin. Asla mantığınızı, gözlem gücünüzü hafife almayın. Ben ne anlarım hukuktan demeyin. Sorun, sorgulayın, gerekirse onlarca avukatla görüşün.
Özetle; okuyun, araştırın, dinleyin ve en önemlisi düşünün. Özgürlüğünüz değerlidir.