Yağma Suçu ve Cezası

emniyet_amirine_tecavuz_gozaltisi13403615370_h894504
Yağma suçu Türk Ceza Kanunun 148. vd. maddelerinde düzenlenmiştir.

Buna göre;

Yağma; Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır

Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.

Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.

Yağma Suçunun Nitelikli kabul edildiği haller;

a) Silahla,

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

d) Yol kesmek suretiyle ya da konut veya işyerinde,

e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,

h) Gece vaktinde,

İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Örneğin olayda bu nitelikli hallerden biri yoksa ve siz bu hallerin varlığından bahisle yargılanıyor iseniz delillerin tespiti ve savunmanız oldukça önemlidir.

Yağma suçunda daha az cezayı gerektiren hâller

Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.

İlgili Yargıtay kararında da belirtildiği gibi;

“Olay tarihinde sanıkların yakınanı durdurup 5.000.000TL (5 TL) para istedikleri, yakınanın sanıklara “size borcum yok, niye para vereyim?” dediği, sanık S.’in “…buranın haracını biz yeriz, içki içeceğiz, bize para vereceksin…” dediği, yakınanın parayı vermemekte direnmesi üzerine üç sanığın birlikte yakınana vurmaya başladıkları, yakınanın kaçmaya çalıştığı, ancak sanıkların 20-25 metre ileride yakınanı yakalayarak tekrar darp ettikleri, yakınanın beş gün iş ve güçten kalacak şekilde yaralandığı, olayda 5 TL paranın değer olarak az miktarda sayılması gerektiği, suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanıkların özgülenen kastı da gözetildiğinde, somut olayda 5237 Sayılı T.C.K.nın 150/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunduğu gözetilmeden, anılan maddenin uygulanması hususunda yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden, yazılı biçimde uygulama yapılması, …Bozmayı gerektirmiş…” (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2007/9531E. 2011/9210K. 4.7.2011T.)

Yargıtay kararından da anlaşılacağı gibi her somut olay farklı değerlendirilir ve olayın özelliği, oluş biçimi dikkate alınır. Bu sebeple delillerin ispatı ve değerlendirilmesi oldukça önemlidir. İyi bir savunma yapmanız ve kendinizi doğru bir şekilde ifade etmeniz büyük önem arz etmektedir. Bunun için de iyi bir ceza avukatının bilgi ve deneyiminden yararlanmanızda fayda vardır.

Ekran-Resmi-2015-09-30-13.45.30